NG Dergi - Sayı 46

NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2018 NG 13 bezeme üslubunda belirgin farklılıklar bu- lunuyor. Kütahya atölyelerinde 19. yüzyılda görülen duraklama döneminden sonra 20. yüzyıl başlarında Birinci Ulusal Mimarlık Akımı etkisinde son bir canlanma olduğu görülüyor. 1908’de II. Meşrutiyet’in ilanın- dan sonra şekillenen Akım’ın temelinde “milli mimari” yaratma çabası yatıyordu ve bu anlayış doğrultusunda Selçuklu ve klasik Osmanlı mimarisindeki dekoratif yapı öğeleri dönemin mimarları tarafından yeniden ele alınarak, yapılarda yoğun ola- rak uygulanmıştı. Akımın etkisinde Türk sanatının köklü bir geçmişe sahip olan geleneksel çini sanatı, mimari bezemede ön plana geçmiş, İstanbul, Ankara, İzmir, Konya gibi büyük kentlerdeki resmi ve özel yapılar Kütahya çinileri ile donatılmıştı. Bu dönemde seramik üretimi de çiniye pa- ralel bir gelişim göstermişti. Kronolojik bir düzende üslup özel- liklerine göre sergilenen Sadberk Hanım Müzesi Kütahya çini ve seramik koleksiyonu, Osmanlı döneminde Kütahya’da 18. ve 20. yüzyıllar arasında yapılan üretimin bir yansımasını su- nuyor. Kütahya çini ve seramik üretimlerinin gelişiminin hem sanatsal hem de zanaat olarak anlaşılmasına imkân tanıyan zenginlikte olan eserler aracılı- ğıyla dönemin çini ve seramikleri- nin desen ve form çeşitliliği, hamur ve sır kalitesindeki değişim rahatlıkla takip edilebiliyor. Sadberk Hanım Müzesi Kütahya çini ve seramik koleksiyonu, Osmanlı döneminde Kütahya’da 18. ve 20. yüzyıllar arasında yapılan üretimin bir yansımasını sunuyor. İbrik, Osmanlı, Kütahya, 18. yüzyılın ilk yarısı. Kalemdan, Osmanlı, Kütahya, 18. yüzyılın ikinci yarısı. Çini, Osmanlı, Kütahya, 18. yüzyılın ikinci yarısı. Tabak, Osmanlı, Kütahya, 18. yüzyılın ikinci yarısı. Çeşme, Osmanlı, Kütahya, 20. yüzyılın başı. Buhurdan, Osmanlı, Kütahya, 18. yüzyılın ilk yarısı.

RkJQdWJsaXNoZXIy NzI1MDQ=