NG Dergi - Sayı 45

<$ç$0 4lAȗ2 re yıllarını vermiş isimler. Fakat geçen sene çıkmış hasbelkader tutmuş isimleri çalma- yı tercih etmiyorum. Benim için bu insan- ların biraz müzik geçmişi olması önemli. Ama dinleyicileri de mutlu edebilmek için onların istediği şarkılara da yanaşmaya ça- lışıyorum. Kısacası onların sevdiği şarkılar arasında ben bir seçim yapıyorum. Eğer onların istedikleri müzikleri çalmazsam zaten beni dinlemezler. Benim istediğim müzikleri zaten çalıyorum. O da kısa bir repertuar, bir saati doldururum onla. Ama ondan sonraki bir saatte insanların istedik- lerini çalmam lazım. .LPOHUL \DNÖQGDQ WDNLS HGL\RUVXQX]" gUQHN DOGÖäÖQÖ] '-·OHU YDU PÖ" Dünyaya adını duyurmuş isimleri takip ediyorum. Repertuarımı onların listesin- den de seçiyorum. Çünkü zaten onlar dün- 30 NG ARALIK 2017-OCAK-ç8%$7 Barış Manço kimliği ile başlattım. Sonra bu işin okuluna gittim, eğitimini aldım, kendi- mi geliştirdim. Ve 2011 yılında 5 bin kişilik Alanya Kültür Festivali’nde çok güzel bir sahne aldım. Bu etkinlikle daha sonrasını da getirme kararı aldım. Yani o iki sene 2009- 2011 arası benim kendimi yetiştirme sürem oldu. Kısacası 2009’dan bu yana sekiz se- nelik disk jokeylik kariyerim var. 1998’den bu yana da 19 senelik mikser geçmişim var. %LUoRN EDèDUÖ HOGH HWWLQL] EX \|QGH $OEPOHULQL]GHQ EDKVHGHU PLVLQL]" 2011 yılında disk jokeyliğe başladım ama 2012’de ‘Binlik Demlik’ adında ilk pro- jemi gerçekleştirdim. Bir Barış Manço Cover’ıydı bu. Klip çekmedim ama bu işe başlayabilmem açısından büyük bir adım- dı. Sonra Survivor’a gittim. Geri döndüm. 2014 yılında ‘Sakin Ol’u çıkarttım. 2015 yılında bir daha Survivor’a gittim. 2016’da döner dönmez ‘Yüzleşme’ adında bir parça yaptım. 2017’de ise usta sanatçı Selda Bağ- can ile ‘Ziller ve Filler’ albümünü yaptım. (äOHQFH VHNW|U WXUL]PGH GH ROGXNoD |QHPOL ELU \HUH VDKLS g]HOOLNOH EX \D] SODMODUGD VL]LQ GH \HU DOGÖäÖQÖ] KDSS\ KRXU SDUWLOHUL WUHQG ROGX 3HNL VL]LQ LoLQ \D] VH]RQX QDVÖO JHoWL" Açıkçası ben kışın Türkiye gündemine baktıktan sonra yaz tamamen ölü geçer diye düşünüyordum. Ama geçen yaz bek- lediğim gibi gelişmedi durumlar. Yani bu sene ben hayatımın en iyi işlerini yaptım; kalite olarak! Şenlikler, festivaller, happy hour’lar... Masumane ve güzel işlerdi bun- lar. Çalıştığım isimler güzeldi, sahne aldı- ğım isimler güzeldi. Yani bu sene yaptığım işler geçen senelere göre daha kaliteli işler- di. Bütün üniversiteler sıraya girdi açıkçası. Bu sene yapmak istediğimi yaptım. Geçen sene farklı bir taktik izlemiştik. “Herkes bize ulaşsın, biz herkese ulaşalım” dedik. İlk planda kesinlikle maddiyat yoktu. Hiç kimseye “hayır” demedik ve her kitleye ulaşmaya çalıştık. Bu sene hakikaten iste- diğim oldu. Kaliteli ve seçme işler oldu. 6L]L GLQOHPH\H JHOHQOHULQ LVWHGLNOHUL P]LN WU DoÖVÖQGDQ JHQHO GXUXPX QHGLU" Şöyle ki; benim sevdiğim, dinlediğim bir müzik tarzı var, insanların dinlemek is- tediği farklı bir müzik tarzı var. Bir de in- sanların dinlemek istediği ama benim ça- lamayacağım bir müzik tarzı var. Benim repertuarıma girecek olan müzikler genel- de seçilmiş müzikler. Yani ben her çıkan parçayı çalmıyorum. Orada eser sahibinin bu işte yılları önemli. Dünya ilklerinden bahsetmiyorum, Türk müziğinden bah- sediyorum. Örneğin bir Sezen Aksu ya da Gülşen dediğin zaman bu isimler bu sektö- ´%DEDPOD D\QÖ \|QGH KDUHNHW HWPHGLP 7DELL NL RQXQ L]LQGH\LP DPD æDUNÖ V|\OHPH\L WHUFLK HWPHGLP %LUD] NRSPDP JHUHNL\RUGX NRSWXP YH EX EDVNÖ\Ö D]DOWWÖP